Mobilite kavramının süratle değiştiği bir dünyada elektrikli araçlarda kullanılan enerjinin yenilenebilir kaynakların önemi giderek artıyor. İnsan müdahalesi gerektirmeyen otonom araçların geliştirilmesi, yeni kullanıcı gruplarına yönelik bireysel mobilite çözümlerinin geliştirilmesinin önünü açıyor.

Paylaşımlı araç filoları, kaynakların daha verimli kullanımı yoluyla mobilite maliyetini azaltıyor. Geleceğin mobilitesi araçların kendi araların iletişim kurmasına ve trafik altyapısı ile koordineli çalışmalarına imkan sağlayacak. Geleceğin otomobili ev ve işyeri arasında "üçüncü bir yaşam mekanı" olarak tasarlanıyor.

Otomotiv ve mobilite alanında çalışan şirketlerin startup ekosistemi ile karşılıklı çıkar üzerine kurulu ilişkiler geliştirmesinin önemi gün geçtikçe artıyor. Açık inovasyon yönteminin sunduğu farklı çözümler firmaların ürün geliştirme ve pazara sunma sürelerini azaltıyor, Ar-Ge maliyetlerini optimize etmesini sağlıyor. Bu çerçevede mobilite sektöründe startuplara yatırım yapmak için kurulan farklı yatırım mekanizmaları şirketlerin bu alanda finansal veya stratejik nitelikte yatırımlar yapmasını kolaylaştırıyor. Sektörü düzenli bir şekilde taramaya yönelik ekosistem keşif takımları kuran şirketler ihtiyaçları olan startupları aracılara başvurmaksızın daha süratli bir şekilde ulaşma yetkinliğine de kavuşmuş oluyorlar.